Profesörün kendilerine bu deneysel sera evinde yaşama teklifi ve pilot aile olma önerisi Helly Scholten ve ailesi için hayallerini yaşama fırsatı oldu.
Rotterdam Üniversitesi tasarım öğrencileri tarafından tasarlanan ve Rotterdam’ın sanayi mahallesine yakın bir yerde bulunan bu sera evin Teras katında 135 metrekarelik bir sebze bahçesi olan bu evde aile bireyleri hem kendi yiyecekleri ürünlerini yetiştiriyor, hem de ürünlerin bir kısmını satışa sunuyorlar.
Teras bahçesinde bulunan su tankları, yağmur suyunu depolayarak, bitkilerin sulanması ve tuvalette kullanılıyor. Fakat bu bahçe yiyecek tedariğinden çok daha fazlasını yaparak evin yalıtımını da sağlıyor.
Çatı katında bulunan, güneşe dönük konumda bulunan pencereler, evin sıcaklığını kontrol altında tutuyor. Bununla birlikte bina iç duvarlara kaplanan balçığın ısıyı emmesi sayesinde yaz günlerinde evin sıcaklığı düşmüş oluyor.
Sera mimarisine sahip bir ev ısınmaya müsaittir, dolayısıyla bitkilerin iki günde bir sulanması gerekir. Ayrıca sıcaklığı düşürmeniz için pencereleri açma konusunda da titiz olmanız gerekiyor.
Ev daha sonra satışa sunulacak. Ama Scholten ailesi başka bir evde yaşamayı hayal bile edemiyor ve satıştan sonra da bu evde yaşamayı diliyor.
Bu ev bilinçli yaşamın doruk noktası.
Şuan da bir sera evinde yaşama şansına sahip olmasak da, bundan sonraki seçimlerimizi sürdürülebilir yaşam çerçevesinde planlayabiliriz.